Zihinsiz Makineler, Zihinsiz Mitler

İnternetin ilk dönem vizyonunun hiyerarşi yerine ağ temelli, demokratik ve paylaşımcı bir düzen vadettiği ancak bu vaadin yerini gözetim ve manipülasyon mekanizmalarına bıraktığı.

Dijital teknoloji başlangıçta kullanıcı katılımını öne çıkarırken zamanla gözetim kapitalizmi aracılığıyla davranışlarımızı metalaştıran bir sisteme dönüştü.

Robert Skidelsky’nin makine uygarlığı kavramıyla makinelerin artık hayatımızı dışarıdan desteklemek yerine düşünme, çalışma ve ilişki kurma biçimlerimizi belirlediğini vurguladığı.

Otomasyon ve yapay zekânın işsizliğin ötesinde insan varoluşuna ve anlam arayışına dair temel soruları gündeme getirdiği.

Marx ve Keynes’in makine çağına dair fikirlerinin günümüz yapay zekâ tartışmalarının arka planını oluşturduğu.

Modern kıyamet anlatılarının nükleer silah, iklim krizi, pandemiler ve ağ bağımlılığı gibi eski korkuların yansımaları olduğunun altının çizildiği.

Yapay zekâ kıyameti senaryolarının bilimsel temelden ziyade kültürel mit ve parabelerden beslendiği.

Teknolojik sorunlardan ziyade bu sorunları anlatma biçimlerimizi yeniden ele almanın insan özgürlüğünü korumada kritik olduğu.